AZRAİL
Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor.
Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir Hayal görüyor.
Azraili görüyor ve soruyor:
'Benim saatim geldimi?
'Azrail cevap veriyor:
'Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve 8 günün var'.
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor.
Yüzünü gerdiriyor, dudaklarını doldurtturuyor ve Göğüslerini düzelttiriyor.
Kısacası:
'Yeniden doğmuş gibi'Daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor.
Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
Tam karşıdan karşıya geçiyorken ambulans çarpıyor ve ölüyor.
Azrail'e soruyor:
'40 seneden daha fazla yaşayacağımı söylemiştin.
Neden o zaman bana o ambulansın carpmasini engellemedin?
Azrail cevap veriyor:
'Kız, allah canını almasın ben seni tanıyamadım...!
Kaynana olmak sanattır...
Genç bir çocuk heyecanla annesine gelir ve aşık olduğunu, evlenmek istedigini ve tanıştırmak istedigini söyler.
Ama sadece eglence olsun diye eve 3 kız getirecegini ve annesinin evleneceği kızı tahmin etmesini ister.
Ertesi gün 3 güzel kızla eve gelir.
Otururlar, bir süre sohbet ederler. Bir süre sonra çocuk heyecanla annesine sorar:
'- Tahmin ettin mi' diye.
Anne duraksamadan cevap verir:
'- Ortadaki kızılsaçlı.'
Oğlan hayretle annesine sorar: '- İnanılmaz, nasıl bildin?..'
Anne cevap verir:
'- Bir tek ondan hoşlanmadım...'
Geçim dünyası...
Cinayet davasının sanığı olan kiralık katil, deliller karşısında suçunu kabul eder.
Hakim sorar:
- Neden işledin bu cinayeti?
- Para için öldürdüm hakim bey!
- Peki kaç lira aldın?
- 5 bin YTL hakim bey!
- Yahu sen ne biçim adamsın! 5 milyar için adam öldürülür mü?
Kiralık katil, boynunu büker :
- Ne yaparsınız hakim bey! Üç ordan beş burdan geçinip gidiyoruz...
Boşanma sebebi
Adam, boşanma davası için yargıcın karşısına çıkmış ve şikayetlerini
anlatmaya başlamıştır:
- 'Karım üç yıldan beri ne bulursa bana fırlatıyor hakim bey!..'
Hakim adamın bu şikayetinden sonra hemen sözünü kesip merakla sorar:
- 'Be adam, o zaman bu davayı açmak için niye üç yıl bekledin?'
Adam büyük bir saflık içinde cevap verir:
- 'Hakim bey, çünkü artık isabet ettirmeye başladı.'
Bush ve Powell
Başkan Bush ve Colin Powell bir barda oturuyorlarmis. İçeri bir adam girmis; onları görünce yanlarına gitmiş:
'- Sizi görmek büyük bir onur. Ne yapıyorsunuz burada?'
'- İran operasyonunu planlıyoruz' demiş Bush.
'- Gerçekten mi? Peki neler olacak İran'da?'
Bush: '- Bu kez birkaç milyon İranlı ve iri göğüsleri olan bir sarışın öldüreceğiz' diye cevap vermiş.
'Bir sarışın mı? Öldürmek mi? Neden büyük göğüslü bir sarışın öldüreceksiniz?' diye bağırmış adam şaşkınlıkla...
Bush, Powell'a dönmüş:
'- Gördün mü bak, ben sana söylemiştim, 17 milyon İranlı kimsenin umurunda değil diye.'
Yaşlılık
hmet bey 97'sinde... Hüseyin bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte... Bir gün Ahmet bey, Hüseyin beyin evinde yemeğe davet edilmiş.
Ahmet beyin dikkatini çekmis o gece... Hüseyin bey karısına hitap ederken 'Gülüm', 'Hayatım', 'Balım', 'Tatlım', 'Şekerim', 'Sevgilim', 'Ruhum' gibi laflar kullanıyor.
Bir ara karısı mutfaktayken yine: '- Birtanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak' demiş.
Ahmet Bey dayanamamış:
'- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. Ballar, şekerler.... Bunca seneden sonra olacak sey değil, bravo sana' demiş.
Hüseyin Bey şöyle bir arkasını dönüp karısının hâlâ mutfakta olduğunu tespit ettikten sonra:
'- Sorma birader' demiş...
'- Ne balı ne şekeri... 10 yıl oluyor bizim hatunun adını unuttum. Bir türlü çıkaramıyorum...'
Benzerlik
İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlarmış.
Birincisi: '- Şu güvercinlere ne zaman yem atsam siyaset adamlarımızı hatırlıyorum' demiş.
Diğeri '- Neden?' diye sorunca eklemiş:
'- Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar. Havalanınca da kafamıza ediyorlar...'